Gazete Avrasya

|

ONUN KAYBETTİKLERİNİ OKURKEN KENDİ KAYBETTİKLERİNİZİ GÖRECEKSİNİZ

Sevilen yazar Ahmet Satan ile sizin için konuştuk. Cihat DÜNDAR’ın sorularını yanıtlayan Ahmet Satan Siz Hiç Kaybettiniz Mi adlı kitabı üzerine değerlendirmelerde bulundu. Yazarken toplumu ilgilendiren gerçeklilerden etkilendiğini öğrendiğimiz Ahmet Satan kitabı için aldığı olumlu geri dönüşleri aktardı ve bu olumlu dönüşlerin verdiği üretme isteği ile yeni çalışmalarına ağırlık verdiğini söyledi ve bir tavsiyede bulundu: “ Sizi asla yalnız bırakmayacak tek varlık ailedir. “


Öncelikle sizi tanımak isteriz. Ahmet Satan kimdir?

Merhabalar, ben Ahmet SATAN. 1989 Kahramanmaraş doğumluyum. Bekârım. Lise dahil olmak üzere kendi memleketimde okudum. Ardından Yaşlı ve Engelli Bakımı Rehabilitasyonu mezunuyum. Aynı zamanda Ordu Mensubuyum ve bu kurumda 12 yıldır çalışmaktayım.

Ahmet SATAN azimli, kararlı ve tuttuğunu koparan birisi. Nereden geldiğini unutmayan, ailesi ile gurur duyan birisiyim. Yazmayı, okumayı, toplum olaylarına tepkisiz kalmamayı kendime rehber edinmiş birisiyim.

Yazarlık kariyeriniz nasıl başladı? Size öncülük eden bir isim var mı?

Yazarlık kariyerim nasıl başladı? Benim memleketimde yazar, şair ve sanat camiası oldukça geniş bir kitleye sahip. Bunlara en belirgin örneği ise YEDİ GÜZEL ADAM olarak verebilirim. Bunların dışında Oğuz ATAY hayranıyım. Ama beni yazmaya iten en güzel eser YÜREĞİNİN GÖTÜRDÜĞÜ YERE GİT adlı eseridir. Önceleri küçük notlar ile daha sonra ise günlük tutmaya başladım. Bir gün karar verdim ve ilk eserimi birleştirmeye çalıştım.

Yazarken nelerden etkilenirsiniz?

Beni yazarken etkileyen ögeler daha çok toplumun gerçekleri. En büyük ilham ise çevremdeki dost ve arkadaşlarımın bana bu konuda destekleri.

Siz Hiç Kaybettiniz mi? Adlı kitabınızdan bahseder misiniz?

Kitabım Timur karakteri üzerine kaleme alınmıştır. Aslında toplumumuzda binlerce Timur vardır ve biz yanından geçip gideriz. Ama ben geçip gidilen bir Timur’u değerli okuyucularımıza tanıtmak istedim. Hayatında her şeyini kaybeden baş karakterimiz Timur; ilk olarak üvey evlat olduğunu öğreniyor. Daha sonra yaşadığı memleketi terk ederek kendine bir yol çizmeye çalışıyor. Tek başına yürüdüğü bu yolda anne-baba sevgisi olmadan yanlış bir evlilik yaparak daha sonra da boşanıyor. Burada vurgulanmak istenen asıl konu sevgisiz bir yaşamda tercihlerin de yanlış olduğunun ön plana çıkması. Dram ağırlıklı bir konu ele alınması ve sonucunun tahmin edileceği gibi hüsranla sonuçlanması.

 Siz Hiç Kaybettiniz mi? İsimli kitabınızı okur gözüyle yorumlar mısınız?

Okurlarım inanılmaz geri dönüşler yaptılar gerek görsellerle, gerekse olumlu güzel yorumlar ile. İçlerindeki altı çizilecek yerleri o kadar güzel yansıttılar ki. Bazen ben bile şaşırdım bu duruma. Ülkemizde sandığımızdan daha çok bir okur kitlesi var. Ve eserleri çok güzel değerlendiriyorlar. Bunun yanında tarz bakımından baktığımızda dram ağırlıklı ve hayatın içinden olan romanların daha dikkat çektiğini görüyoruz. Timur’a çok üzülenler ve sonunu böyle beklemediklerini söyleyenler oldu. Hatta bazı okurlarımız Timur’un eşi Yasemin karakterini çok itici bulduklarını söylediler. Ben tüm okurlarıma buradan çok teşekkür ediyorum.

Siz Hiç Kaybettiniz mi? İsimli kitabınızın vermek istediği mesaj nedir?

Siz Hiç Kaybettiniz Mi? Kitabımda vermek istediğim mesaj tam olarak şu; mutluluk ne lüks bir ev, ne de o evin döşenmiş en kaliteli eşyaları. Oturmayacağınız evi satın almayın. Sürdüremeyeceğiniz bir evlilik yapmayın. Hayat arkadaşınızı iyi tanıyın ve bu hayata bir evlat getirecekseniz eğer, evladınıza sahip çıkın ve onu eğitimli ve kültürlü bir şekilde yetiştirmeye çalışın. En önemli söylemek istediğim ise aile bağlarınız çok güçlü olsun. Çünkü sizi asla yalnız bırakmayacak tek varlık ailedir. Ve kesinlikle size ters gelen durumlarda sesinizi çıkarın ve tepkinizi mutlaka ortaya koyun. Hayatta hiç bir şeyden korkmayın. Her sabah güneşin sizi ısıtmasına lütfen izin verin.

Yeni çalışmalarınızdan söz eder misiniz?

Yeni çalışmalarım şu an yazım aşamasında olduğum bir eserim daha var. Onun bitmesi için uğraşmaktayım. Ama önceki eserim dram ağırlıklı idi. Fakat bu eserimde daha çok komedi ve ters köşe olaylarına biraz ağırlık verdim. Okurlarıma biraz tebessüm ettirmek istiyorum. Bunun yanı sıra şiirlere merakım var. Bu konuda da tam bir Nazım Hikmet şiirleri hastasıyım diyebilirim. Henüz raflarda kendi şiirlerim yer almamış olsa da ilerleyen dönemlerde bir şiir kitabı ile de değerli okuyucularımın karşısına çıkacağım.

Şimdiden tüm okuyucularıma ve henüz eserimle tanışmamış olanlara huzurlarınızda çok teşekkür ediyorum. Hepinizi çok seviyorum. Hepiniz çok değerlisiniz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir